'Hak yolu, sokak değildir'
Kosova'dan 'Misafir kalem' İbrahim Arslan yazdı. 'Hak yolu, sokak değildir.'
Kosova'dan konuk yazar Kosova Türk Gazeteciler Derneği eski Başkanı İbrahim Arslan yazdı.
"Kışkırtmalar nerede olursa olsun, ister bireysel veya kitlesel, fark etmez. Anlaşmazlığa sağlıklı çözüm getirdiği görülmemiştir.
Özellikle İstanbul'da Saraçhane'deki protesto gösterileri ve Maltepe mitinginde, ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri Özgür Özel'in vatandaşları sokağa çağırması ve sokağı hak yolu göstermesi, öte yandan sokak çağrılarına dış dünyadan onay ararcasına yabancı medyalara iktidarı şikayet eden röportajları, ülkede kutuplaştırmayı büyütür.
İçte ve dıştaki düşmanların istediği de budur. Oysa, sorunlara çözüm ararken, ülkenin bütünlüğünü göz önünde bulundurarak, yangına körükle gitmemek gerekir.
Bu nedenle durum değerlendirmesinde dengeleyici bir yaklaşım, çok önemlidir.
Önyargılı olmamak, her şeyi de kara görmemek gerekir.
Vatanını ve barışı sevenler bunu yapmak zorundadır.
Yakın tarihte yaşananların nedenlerini incelerken, Yugoslavya'nın parçalanmasına yol açan projenin aynısının, yıllardır Türkiye'de uygulanmak istendiğini görmek zor değil.
Küreselleşen dünyadaki dinamikler içinde gelişmeleri değerlendirmek gerekir. Görülmemiş bir hızla ve amansızca yayılan ekonomik emperyalizm fırtınası var. Dünyada esen bu fırtınanın Türkiye’yi ‘es’ geçmesi, sollaması, etkilenmemesi imkansızdır.
Benim ülkem Kosova'da iki yılda yüzde yüz zam yaşandı. Sanayisi olmayan, para birimi Euro olan bir Avrupa ülkesidir, Kosova.
Yugoslavya'nın dağılmasından sonra kurulan 7 Devletcikte, ihale mafyaları dışında hiç kimse mutlu değil. Demokratik bilinen en küçük siyasi veya sosyal bir sarsıntı ekonomileri sarsabiliyor. Bu durum ise, Osmanlı dönemindeki ‘din elden gidiyor…’ misali, ‘kriz hayranlarının’ ve Türkiye düşmanlarının işine gelir.
Bu nedenle de dünya barışının tartaklandığı bir zamanda, Türkiye'de sokak isyanlarının başka bir boyut kazanıp, tehlikeli renklere bürünebileceği unutulmamalıdır.
Özellikle atılan adımlarda, Türkiye'nin istikrarlı büyümesinin devamı ve özellikle bölgede barışın gereksinimleri doğrultusunda bir yaklaşım içinde olunması son derece önemlidir.
Tabi ki Türkiye'nin, geleceği için bugünkü yönetimin ve gelecek yeni yönetimlerin yapacakları daha çok şey var.
Türkiye'nin yakın tarihiyle ilgili kişisel görüşüm, Kosova'daki '99 savaşı sırasında gördüğüm Türkiye'nin, bugün çağ atlamış olduğunu görebiliyorum.
Daha güzel, daha demokratik yarınların yolu, hak yolu sokak değil, işin başında olmak, daha güzel yarınlar için çalışmak, davranışlarımızla örnek olabilmektir.
Maltepe'de daha güzel ve güvenli yarınlar, bağımsız yargı uğruna toplanan milyonu aşan yüz binlerin genelde ALBAYRAKLI duruşu gurur vericiydi.
Daha güzel ve daha güçlü bir Türkiye'nin yolu sokak değil, Atatürk'ün muasır medeniyetler yoludur, seçimdeki sandıktır.
Bu yüzden umut, demokraside çifte standartlı Avrupa da değildir…"